qewsadqwe

BÜLTEN

Sayı : 1
Bu sayıda
  1. Hafta Sonları Yıllık İzin Süresinden Sayılır Mı?
  2. Tacirin Mal İadesinde Sayma ve Kontrol Yükümlülüğü
  3. İşverenin Maaş Haciz Yazısına İlişkin Yükümlülükleri
  4. Kişisel Verileri Koruma Kurulu İhlal Bildirimleri
konularına yer verilmiştir.

İş Hukuku:

Hafta Sonları Yıllık İzin Süresinden Sayılır Mı?

4857 Sayılı İş Kanunu’nun 53. maddesinde “işyerinde işe başladığı günden itibaren, deneme süresi de içinde olmak üzere, en az bir yıl çalışmış olan işçilere yıllık ücretli izin verilir.” hükmü yer almaktadır.

İşçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi;
  • Kıdemi bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dahil) olanlara on dört günden,
  • Kıdemi beş yıldan fazla on beş yıldan az olanlara yirmi günden,
  • Kıdemi on beş yıl (dahil) ve daha fazla olanlara yirmi altı günden,
  • On sekiz ve daha küçük yaştaki işçiler ile elli ve daha yukarı yaştaki işçilere yirmi günden,
az olmamalıdır.

İş Kanunu’nun 56. maddesinde ve Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliği’nin 6. maddesinde ise yıllık ücretli izin günlerinin hesabında izin süresine rastlayan ulusal bayram, hafta tatili ve genel tatil günleri izin süresinden sayılmayacağı açıkça düzenlenmektedir.

Bu kapsamda hangi günlerin hafta tatili olacağı mevzuatta açıkça düzenlenmediğinden Cumartesi günleri çalışmayan bir işyerinde, yıllık izin süresi hesaplanırken Cumartesi gününün dahil edilip edilmeyeceği konusunda tereddütler yaşanmaktadır.

Nitekim Yargıtay da 2020 yılı öncesinde vermiş olduğu bazı kararlarında, işyeri uygulamasında Cumartesi günleri çalışma olmasa bile yıllık izin süresi hesaplanırken cumartesilerin de dahil edilmesi gerektiğini belirtirken, bazı kararlarında ise işyeri uygulamasında Cumartesi ve Pazar günleri çalışma yapılmıyorsa, yıllık izin süresinin hesaplanmasında her iki günün de dışlanması gerektiği vurgulanmıştır.

Akabinde Yargıtay tarafından bu konudaki görüş farklılığı giderilmiş, 2 gün izin yapan işyerlerinde bu iki gün iznin 1 gününün idari izin, 1 gününün de hafta tatili olarak kabul edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Dolayısıyla yıllık izin süresi hesaplanırken, iş yerinin çalışma gün sayısına bakılmaksızın hafta tatili süresi 1 gün olarak kabul edilmeli ve yıllık izin süresinden 1 haftalık izin için 6 gün düşürülmelidir.

Örnek vermek gerekirse haftanın 5 günü çalışan bir personel, bir pazartesinden sonraki pazartesine kadar yıllık izne ayrılmış ise yıllık izin hakkedişinden 6 gün düşülmelidir.

Ticaret Hukuku:

Tacirin Mal İadesinde Sayma ve Kontrol Yükümlülüğü

Alım satım sözleşmelerinde uygulamada malın ayıplı olması ya da eksik olması sıkça rastlanılan bir durumdur. Alıcı, malı teslim aldığında derhal kontrol etmekle yükümlüdür. Eğer malda bir eksiklik ya da ayıp söz konusu ise alıcının TBK 227/1 maddesine göre sözleşmeden dönme hakkı, seçimlik haklarından bir tanesidir.

Alıcının sözleşmeden dönme hakkını kullanması ise yine dönmenin sonuçları başlıklı TBK 229/1 maddesine göre sözleşmeden dönen alıcı malı iade etme borcu altına girecektir. İade konusu malları alan satıcı ise TTK 18/2 kapsamında basiretli tacir gibi davranarak "sayarak ve kontrol ederek" alma yükümlüğünü yerine getirmesi gerekmektedir. Varsa eksiklikleri tespit edip tutanak altına alması ileride oluşacak ihtilaflarda ispat açısından önem arz etmektedir.

Aksi durumda eksik iade edilen mallara ilişkin alacak hakkı talep edilse de ispat sorunu nedeni ile bu alacağın alınabilmesi mümkün olmayacaktır. Burada iade edilen mallarda satıcının basiretli tacir olarak "sayarak ve kontrol ederek" alma yükümlülüğü önem arz etmektedir. Ayıp ya da eksik ürün nedeni ile alıcı sözleşmeden dönmüş ve malları iade etmişse mallar derhal kontrol edilmeli ve sayılmalıdır. İade edilen mallarda eksiklik ya da teslimden sonra hasar meydana gelmişse bu durumlar derhal bir tutanak ile tespit edilmeli, teslimde alıcının çalışanı varsa çalışanına ya da taşıyıcı şirket çalışanına bu tutanak imzalatılmalıdır.

İcra Hukuku:

İşverenin Maaş Haciz Yazısına İlişkin Yükümlülükleri

Hakkında icra takibi başlatılmış olan bir kamu veya özel sektör çalışanının; icra müdürlüğünce, bağlı olarak çalıştığı işverene, İcra ve İflas Kanunu’nun 355 vd. maddeleri uyarınca maaş haczi yazısı gönderilir. İşveren icra dairesinin maaş haczine ilişkin tebligatını aldığında, tebligatta belirtilen yükümlülükleri yerine getirmek zorundadır.

Bu yükümlülükler;
  • Hacze konu maaşın miktarını bir hafta içerisinde ilgili icra dairesine bildirmek,
  • Haczin gereğini yerine getirerek tebligatta bildirilen oranda işçinin maaşında kesinti yaparak icra dairesine ödemek,
  • Ödeme sürecinde işçinin maaşında ve iş yerindeki konumunda değişiklik meydana gelirse bunu yine ilgili icra dairesine bildirmek şeklinde sıralanabilir.
Sıralanan yükümlülüklere aykırı davranan işveren için İİK m. 356 hükümlerinin uygulanması söz konusu olacaktır.

Bu madde hükmü uyarınca icra dairesi tarafından gönderilen maaş haczi müzekkeresinin gerektirdiği yükümlülüklere uymayan işveren, borçlu işçinin maaşından kesmediği tutarda borçtan sorumlu olur. İcra müdürlüğü işverenin sorumlu olduğu tutarı işverenin mal ve alacaklarından tahsil edebilir.

Ayrıca makul sebep durumları haricinde yukarıdaki yükümlülüklerine aykırı davranan işveren (tüzel kişilerde ise imza yetkilisi) hakkında Cumhuriyet Savcılığı’nca doğrudan doğruya takibat yapılarak idari para cezasına hükmedilmektedir.

Veri Koruma Hukuku:

Kişisel Verileri Koruma Kurulu İhlal Bildirimleri

Kişisel Verileri Koruma Kanunu’nun (“Kanun”) 12.maddesinin 5.fıkrası uyarınca veri sorumluları, işlenen kişisel verilerin kanuni olmayan yollarla başkaları tarafından elde edilmesi hâlinde, bu durumu en kısa sürede ilgilisine ve Kişisel Verileri Koruma Kurumu’na (“Kurum”) bildirmekle yükümlüdür. Söz konusu veri işleme ihlalinin veri sorumlusu tarafından bildirilmesi veya kamuya açık hale gelen bir ihlali varlığı halinde, Kişisel Verileri Koruma Kurul’u (“Kurul”), bu durumu, kendi internet sitesinde ya da uygun göreceği başka bir yöntemle ilan edebilir.

Kurul’un son 1 ayda verdiği kararlarda görülmektedir ki; söz konusu veri ihlal bildiriminin süresi ve bildirimin içeriği oldukça önem arz etmektedir.

09.08.2021 tarihinde Kurum’un internet sitesinde özetine yer verilen Kişisel Verileri Koruma Kurulunun 07/05/2020 tarih ve 2020/359 sayılı Kararında bu husus özetle şu şekilde ifade edilmektedir;

  • 7305 adet KKB sorgulaması yapıldığı, bu sorgularda 5889 adet TC kimlik numarası sorguladığı, (mükerrer olanlar elendikten sonra 5695) bu TC kimlik numaralarının 3038’inin Banka müşterilerine ait olduğu, 2851’inin Banka müşterisi olmadığı, ihlalin Temmuz 2018 ile Mayıs 2019 tarihleri arasında gerçekleştiği, ihlalden veri sorumlusunun müşterisi olan ve müşterisi olmayan toplam 5695 kişinin etkilendiği,
  • Veri ihlali yapıldığı tespit edilen veri sahiplerinin sayısı, kaçının banka müşterisi olduğu, kişisel verilerin korunması amacıyla personellerin yetkilendirilmesi ve sınırlarına ilişkin denetimlerin yapılıp yapılmadığı, personellere veri güvenliğine ilişkin eğitim ve farkındalık çalışmaları yapılmadığı hususları dikkate alınarak gerekli teknik ve idari tedbirleri almayan veri sorumlusu hakkında Kanunun 18 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendi uyarınca 400.000 TL,
  • Kurul’a geç bildirilmesi hususunda hangi verilerin paylaşıldığının net olarak bilinmemesinin geçerli bir mazeret kabul edilmediği ve veri ihlal bildiriminin sınırlı bilgilerle ve ilgili kişilerin tamamına bildirimde bulunmak adına makul çaba sarf edilmemesinin Kanunun 12 nci maddesinin (5) numaralı fıkrasında yer verilen “en kısa sürede” (Kurul’a bildirim için 72 saat) bildirimde bulunma yükümlülüğüne aykırılık oluşturduğundan bahisle 50.000 TL, olmak üzere toplamda 450.000 TL
idari para cezasına hükmedilmiştir.
website logo tek
2004 yılında Av. Taner Sevim ve Av. Serpil Sevim tarafından kurulan Sevim Hukuk Bürosu, yerli ve yabancı şirketlere, kurumlara ve bireylere, İngilizce ve Türkçe dillerinde, öncelikle uzlaşmacı çözüm yollarını deneyerek, hızlı ve etkili sonuçlar verecek nitelikte hukuki danışmanlık hizmeti vermektedir.

Sevim Hukuk Bürosu, müvekkillerin faaliyet alanlarını dikkate alarak, müvekkil ile birebir temas kurarak ve yine onların ihtiyaçları doğrultusunda, mesleki ve etik kurallara bağlı kalarak doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin en akılcı çözüm yollarını önermektedir.
Bu yayın güncel hukuki gelişmelere ilişkin genel ve limitli bilgi içermektedir. Hukuki görüş veya yönlendirme olarak yorumlanmamalı ve kullanılmamalıdır.

Bülten ve içeriğe ilişkin her türlü soru ve/veya talepleriniz hakkında hukuk@sevim.av.tr adresi üzerinden ofisimizle iletişime geçebilirsiniz.

© 2021 Sevim Hukuk Bürosu. Tüm hakları saklıdır.
İrfan Baştuğ Paşa Cad. No:8 K:3 D:21 Esentepe / Şişli / İSTANBUL
Tel: 0212 275 85 95 | Faks: 0212 275 85 96 | sevim.av.tr | bilgi@sevim.av.tr
Bültene kaydolmak için buraya tıklayabilirsiniz
MailPoet